Marka Hakkı Hangi Durumlarda Mümkün?
Marka Hakkı ve Markanın Ayırt Edici Olması
Marka, bir ürün ya da hizmetin tanınmasını sağlayan, özgün bir işaret, sembol, kelime veya şekildir. Marka hakkı hakkında daha fazla bilgi almak için https://www.skhukukdanismanlik.com/marka-vekilligi/ adresini ziyaret edebilirsiniz. Bu işaretlerin tescillenmesiyle elde edilen yasal bir haktır ve markayı kullanan kişiye, markasını başkaları tarafından izinsiz kullanılmasından korunma hakkı verir. Ancak marka hakkı kazanabilmek için belirli şartların yerine getirilmesi gerekir. Genellikle markanın tescil edilmesi ile elde edilir. Türkiye’de marka tescili, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yapılmaktadır. Bir marka, yalnızca tescil edildikten sonra hukuki olarak korunabilir.
Marka Hakkı Korunması ve Süresi
Marka hakkı elde edebilmek için, markanın ayırt edici ve tanınabilir olması gerekir. Yasal olarak marka tescili yapılabilmesi için, markanın tescil edilen sınıflarda özgün, diğer markalardan kolayca ayırt edilebilir olması gerekir. Örneğin, marka isminin başkalarının markalarına benzememesi, yanıltıcı olmaması ve belirli bir sektörde ürün veya hizmetle özdeşleşmesi önemlidir. Bu sebeple, sadece sıradan kelimeler ya da genel anlam taşıyan semboller marka olarak tescillenemez. Tescil edilmesi istenen marka, aynı zamanda sektördeki diğer markalardan da karışıklığa yol açmayacak şekilde ayırt edici olmalıdır. Marka hakkı tescil edildikten sonra, markayı kullanan kişi, markasını başkalarının izinsiz kullanımı karşısında hukuki yollara başvurma hakkına sahip olur. Marka hakkı, genellikle 10 yıl süreyle geçerli olup, bu süre sonunda yenilenebilir. Bu süre zarfında, markanın izinsiz kullanımına karşı, tescil sahibi ihtarname gönderebilir, dava açabilir veya tazminat talep edebilir. Markanın korunabilmesi için, marka sahibinin markayı aktif olarak kullanması gerekir. Eğer bir marka, 5 yıl boyunca kullanılmazsa, bu durum, markanın iptal edilmesine neden olabilir.